Verbs and words they combine - Take Off, Look Up, Break Down...

 İngilizce'de, bazı fiiller belirli kelimeler veya edatlarla birlikte kullanıldığında anlamları değişir veya belirli bir anlam kazanır. Bu tür kombinasyonlar, dilin daha derin anlamlarını ve inceliklerini anlamak için önemlidir

"Verbs and words they combine" ifadesiyle birlikte daha fazla örnek ve anlamıyla birlikte aşağıda verilen ifadeleri açıklayabilirim:
  1. Break up:

    • Anlam: Bir ilişkiyi sona erdirmek veya parçalamak.
    • Örnek Cümle: They decided to break up after being together for five years. (Beş yıl boyunca birlikte olduktan sonra ayrılmaya karar verdiler.)
  2. Call off:

    • Anlam: Planları veya etkinlikleri iptal etmek.
    • Örnek Cümle: They had to call off the picnic due to bad weather. (Kötü hava nedeniyle pikniği iptal etmek zorunda kaldılar.)
  3. Set up:

    • Anlam: Bir şeyi kurmak veya hazırlamak.
    • Örnek Cümle: They set up a new business together last year. (Geçen yıl birlikte yeni bir iş kurdular.)
  4. Turn on:

    • Anlam: Bir cihazı veya ışığı açmak.
    • Örnek Cümle: Please turn on the lights; it's getting dark. (Lütfen ışıkları açın; hava kararıyor.)
  5. Run into:

    • Anlam: Tesadüfen karşılaşmak.
    • Örnek Cümle: I ran into an old friend at the grocery store yesterday. (Dün markette eski bir arkadaşımla tesadüfen karşılaştım.)
  6. Go through:

    • Anlam: Bir şeyi dikkatlice incelemek veya deneyimlemek.
    • Örnek Cümle: I had to go through a lot of paperwork to get my visa. (Vizemi almak için çok fazla evrak işlemem gerekti.)
  7. Put off:

    • Anlam: Bir şeyi ertelemek veya geciktirmek.
    • Örnek Cümle: She decided to put off her vacation until next month due to work commitments. (İşle ilgili yükümlülükler nedeniyle tatilini gelecek ay ertelemeye karar verdi.)
  8. Bring up:

    • Anlam: Bir konuyu gündeme getirmek veya büyütmek.
    • Örnek Cümle: He didn't want to bring up the topic of money during the family dinner. (Aile yemeği sırasında para konusunu gündeme getirmek istemedi.)
  9. Look for:

    • Anlam: Bir şeyi aramak veya bulmaya çalışmak.
    • Örnek Cümle: I'm looking for my keys; I can't find them anywhere. (Anahtarlarımı arıyorum; hiçbir yerde bulamıyorum.)
  10. Give in:

    • Anlam: Teslim olmak veya direnmeyi bırakmak.
    • Örnek Cümle: Despite his initial resistance, he eventually gave in to their demands. (Başlangıçta direnmesine rağmen, sonunda taleplerine boyun eğdi.)
  11. Take over:

    • Anlam: Bir şeyin kontrolünü veya sorumluluğunu devralmak.
    • Örnek Cümle: After the retirement of the CEO, she took over as the new leader of the company. (CEO'nun emekli olmasının ardından, şirketin yeni lideri olarak göreve başladı.)
  12. Turn off:

    • Anlam: Bir cihazı veya ışığı kapatmak.
    • Örnek Cümle: Please turn off the television before you go to bed. (Lütfen yatmadan önce televizyonu kapatın.)
  13. Look after:

    • Anlam: Bakmak, ilgilenmek veya gözetim altında tutmak.
    • Örnek Cümle: She looks after her younger brother while their parents are at work. (Ebeveynleri işteyken, küçük kardeşine bakıyor.)
  14. Come up with:

    • Anlam: Bir fikir, çözüm veya plan üretmek.
    • Örnek Cümle: The team brainstormed and came up with a creative solution to the problem. (Ekip beyin fırtınası yaparak soruna yaratıcı bir çözüm buldu.)
  15. Go on:

    • Anlam: Devam etmek veya sürdürmek.
    • Örnek Cümle: The show must go on despite the technical difficulties. (Teknik zorluklara rağmen gösteri devam etmelidir.)
  16. Settle down:

    • Anlam: Yerleşmek veya sakinleşmek.
    • Örnek Cümle: After years of traveling, they decided to settle down in a small town. (Yıllarca seyahat ettikten sonra, küçük bir kasabada yerleşmeye karar verdiler.)


  • "Take off" ifadesinde, "take" fiili yalnızca almak anlamına gelirken, "take off" ifadesi uçağın havalanmasını ifade eder.
  • "Make up" ifadesinde, "make" fiili yapmak anlamına gelirken, "make up" ifadesi makyaj yapmak anlamına gelir
  • "Break down" ifadesinde, "break" fiili kırmak anlamına gelirken, "break down" ifadesi bir şeyin ayrıntılarına inmek veya arıza yapmak anlamına gelir
Bu tür fiil ve kelime kombinasyonları İngilizce dilinin günlük kullanımında oldukça yaygındır ve bu kombinasyonların anlamlarını öğrenmek, İngilizceyi daha etkili bir şekilde kullanmanıza yardımcı olacaktır.
  • "Look forward to" ifadesinde, "look" kelimesi bakmak anlamına gelirken, "look forward to" ifadesi bir şeyi dört gözle beklemek anlamına gelir.
  • "Give up" ifadesinde, "give" kelimesi vermek anlamına gelirken, "give up" ifadesi vazgeçmek veya bırakmak anlamına gelir.
  • "Run out of" ifadesinde, "run" kelimesi koşmak anlamına gelirken, "run out of" ifadesi bir şeyin tükenmek anlamına gelir.
  • "Put up with" ifadesinde, "put" kelimesi koymak anlamına gelirken, "put up with" ifadesi katlanmak veya tahammül etmek anlamına gelir.
  • "Come across" ifadesinde, "come" kelimesi gelmek anlamına gelirken, "come across" ifadesi tesadüfen karşılaşmak anlamına gelir.
  • "Look up" ifadesinde, "look" kelimesi bakmak anlamına gelirken, "look up" ifadesi bir şeyi araştırmak veya bilgiye başvurmak anlamına gelir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar